Rusya Devlet Duması Enerji Komitesi Başkanı Pavel Zavalny ve Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu ile İlişkiler Parlamento Grubu Koordinatörü Otari Arshba, Ankara’daki temaslarını tamamladı. Zavalny ve Arshba Ankara’da gazetecilerle de bir araya gelerek temasların kapsamı hakkında bilgi verdi. Toplantının gündeminde iki ülke ilişkileri, Rusya’ya ambargonun etkileri ve enerji başlıkları vardı. Heyet Rusya’ya uygulanan yaptırımların Akkuyu’da sorunlara yol açtığını, çözüm yolları arandığını anlattı. Rusya, Türkiye’nin gaz merkezi olması konusunda da son derece istekli.
İşte Zavalny ve Arshba’nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
‘GAZ MERKEZİ TÜRKİYE VE RUSYA’NIN AVANTAJINA’
“Gaz merkezi kurulması için süreç devam ediyor. Türkiye topraklarında bir gaz hub’ı oluşturulması, iki ülke makamları arasında görüşme konularından biri. Faaliyette olan Türk Akımı boru hattı üzerinden 13 milyar metreküp gaz aktarımı yapılmaktadır. Avrupalıların bizim gazımıza ilgisinin giderek artmakta olduğunu dikkate aldığımızda, bir gaz habının oluşturulması gerek. Türkiye bu işbirliğinde çok önemli rol üstlenecektir. Ayrıca iki ülkenin ihtiyaçları da karşılanmış olacaktır. Kömür ve güneş alanlarında da işbirliği imkânları açık. Gaz ve diğer konulardaki enerji alanlarında ihtiyaç duyulan ekipmanların üretimi için de yeni işbirlikleri olabilir.
Türk Akımı’nın kapasitesi aslında 15 milyar metreküp. Ukrayna üzerinden transit gelen gazın kapasitesi yaklaşık 12 milyar metreküp, bu sözleşme sona eriyor. Türkiye topraklarında bir gaz merkezi oluşturarak Avrupa’nın ihtiyaçlarını karşılamak iki ülkenin avantajınadır. Gaza ihtiyacı olan Avrupalı ülkeler bunu Türkiye’den satın alacak. Gaz Azerbaycan’dan mı geldi, Rusya’dan mı bunu bilmeyecekler. Ülkemize karşı uygulanan yaptırımlara da tabi olmayacak bu durum.
AKKUYU’DA SON DURUM
Akkuyu nükleer santralı çok nadir rastlanan bir modelle inşa ediliyor. Bu proje ‘yap, sahip ol, işlet’ modeli ile yapılıyor. İnşaatın başlaması için Rusya Federasyonu devlet bütçesi kullanıldı. Birinci güç ünitesinin gelecek sene devreye alınması için çok büyük gayret sarf ediliyor.
NEDEN GECİKTİ?
Akkuyu projesinin gecikmesinde üç önemli etken var. Yaptığımız sözleşmeye göre, ilk güç ünitesinin devreye alınması 2025’te olacaktı. Türkiye 2023 istedi, fakat 2019’da ortaya çıkan Covid pandemisi ve deprem döneminde bazı ekipmanları oraya gönderdik. Şimdi ayrıca ülkemize uygulanan yaptırımlar da etkili oluyor. Siemens’ten alacağımız ekipman teslim edilmedi. Ekipmanların kurulacağı alan da hazır ama ekipman yok. Yeniden Çin’den sipariş veriyoruz.
Bazı ülkelerin ihtiyacımız olan deniz vasıtalarını vermemesi de gecikme nedeni. Ekipman için birkaç milyar ödeme yapılmış olmasına rağmen hem ekipman tedariki sağlanmadı hem de yapılan ödemelerin iadesi sağlanmadı. Bunlar belli düzeyde maliyeti de etkiliyor.”
TÜRKİYE’DEN TALEPLERİ
Peki Ankara temaslarında neler konuşuldu? Toplantıda Rus yöneticiler şu bilgileri verdi: “Bu görüşmelerde sorunların hızla çözüme kavuşturulması için gerekli mekanizma oluşturulmasında fayda olduğunu dile getirdik. Mesela, getirdiğimiz yabancı personel için çalışma izinlerinin hızlandırılmasına ihtiyacımız var. Projede kullanılan malzemelerin yerli üretimden, yerli piyasalardan sağlanması konusunu dile getirdik.
Rusya tarafı olarak Sinop nükleer güç santralının inşaat projesinde yer almak istiyoruz. Yüzde 50/50 ortaklık olması konuşuluyor. İki tarafın da ortak yatırım sağlaması gündeme gelecek. Ana yüklenici şirket, Türk şirketi. Rus tarafının bu konuyla ilgili bir önerisi olacak. Yetkililer Kore ve Çin ile görüşmelerin devam ettiğini ve bunların sonuçlanmadığını belirttiler. Akkuyu’da olması nedeniyle Rosatom’un tercih edileceğini düşünüyoruz.”